kapılar açılırdı
rüzgâr dolardı içeri her sefer
köhneydik
tozluyduk
eski
tahta bir iskemleydim ben
masa masaydı bildiğin
cereyanda kalan
zaman
her sefer geldiklerinde bambaşkaydılar
her gidişlerinde bir az farkında
neyim ben şimdi diyen
devingen beyaz bulutlar kadar unutkan
hepsi beninde geleni*
ellerinde çizgiler
adlar, sıfatlar
labirentler
kayboluşlar, buluşlar
kendiyle beslenen bir tür:
-sanırım- insandılar.
yok olmaya hergün bambaşka bir isim taktılar
ben sadece iskemleydim
masa bildiğin masa…
Betül AKDAĞ